Meryem Suresi 90
Tekâdus semâvâtu yetefattarne minhu ve tenşakkul ardu ve tehırrul cibâlu heddâ(hedden).
1. tekâdu : neredeyse, az kalsın oluyordu
2. es semâvâtu : semalar
3. yetefattarne : paramparça olacak, parçalanacak
4. min-hu : ondan
5. ve tenşakku : ve yarılacak
6. el ardu : yeryüzü
7. ve tehırru : ve yıkılacak
8. el cibâlu : dağlar
9. hedden : çökerek
İmam İskender Ali Mihr : Bundan neredeyse semalar (gökyüzü) parçalanacak ve yeryüzü yarılacak ve dağlar çökerek yıkılacaktı.
Diyanet İşleri : (90-91) Rahmana çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir!
Abdulbaki Gölpınarlı : Öylesine bir söz ki neredeyse gökler parçalanacak ve yer yarılacak ve dağlar dağılıp çökecek.
Adem Uğur : Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir!
Ahmed Hulusi : Bu yüzden neredeyse semâlar çatlayacak, arz yarılacak ve dağlar yıkılıp düşecek!
Ahmet Tekin : Bu yakışıksız sözün dehşetinden az kalsın gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar gümbürdeyerek parçalanıp devrilecekti.
Ahmet Varol : Bundan dolayı neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp çökecek.
Ali Bulaç : Neredeyse bundan dolayı, gökler paramparça olacak, yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.
Ali Fikri Yavuz : Az kalsın, söyledikleri sözden gökler çatlıyacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp yere düşecek.
Bekir Sadak : (90-91) Rahman`a cocuk isnat etmelerinden oturu neredeyse gokler paralanacak, yer yarilacak, daglar gocecekti.
Celal Yıldırım : (90-91) Neredeyse Rahmân`a çocuk isnad etmelerinden dolayı gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp çökecek.
Diyanet İşleri (eski) : (90-91) Rahman`a çocuk isnat etmelerinden ötürü neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar göçecekti.
Diyanet Vakfi : Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir!
Edip Yüksel : Bu küstahlıktan ötürü neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar göçecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Az daha ondan Gökler çatlıyacak ve dağlar yıkılıp yerlere geçecek
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Az daha o yüzden gökler çatlayacak ve dağlar yıkılıp yerlere geçecek.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Az kalsın, söyledikleri sözden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dağılacaktı,
Fizilal-il Kuran : Bu iddia karşısında nerede ise gökler paramparça olacak, yer yarılacak ve dağlar gürültü ile göçerek yerle bir olacak.
Gültekin Onan : Neredeyse bundan dolayı, gökler yarılacak (yetefattarne), yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.
Hasan Basri Çantay : (90-91) Onlar O çok esirgeyici (Allaha) bir evlâd iddia etdiler diye, bu (sözden) dolayı nerdeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar dağılıb çökecekdir.
Hayrat Neşriyat : Bundan dolayı nerede ise (bir gazab-ı İlâhî olarak) gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılarak çökecektir!
İbni Kesir : Neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar göçecekti;
Muhammed Esed : Öyle ki bu iddianın dehşetinden neredeyse gök paramparça olacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp gidecekti!
Ömer Nasuhi Bilmen : Az daha ondan dolayı gökler çatlayacak ve yer yarılacak ve dağlar yıkılıp yerlere geçecekti.
Ömer Öngüt : Bu sözden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar dağılıp çökecekti.
Şaban Piriş : Bu söz yüzünden neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp yerle bir olacaktı.
Suat Yıldırım : (90-91) Rahmana çocuk isnad etmelerinden ötürü, nerdeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecekti!
Süleyman Ateş : Neredeyse o(sözün dehşeti)nden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp dağılacaktır!.
Tefhim-ul Kuran : Neredeyse bundan dolayı, gökler paramparça olacak, yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.
Ümit Şimşek : Neredeyse gökler çatlayacaktı bu söz yüzünden; yer yarılacak, dağlar yıkılıp yerle bir olacaktı:
Yaşar Nuri Öztürk : Bu söz yüzünden neredeyse gökler çatlayacak, yer parçalanacak, dağlar yıkılıp çökecek;
|